2 Kasım 2007

Suskunlar - İhsan Oktay Anar



"...Yenikapı'nın dar ve ıssız sokaklarında kol gezen o ihtiyar bekçi, gökyüzünde ansızın kapkara bulutlar peydâ olur olmaz hiç şaşırmamıştı. Çünkü Padişâh-ı din-fenâ Hazretleri'nin (Allah saltanatını daim eylesin) mülkü olan şu Kostantiniye'de, yerin olduğu kadar göğün de, beklenmedik durumlara sahne olabileceğini az çok bilmekteydi."


İhsan Oktay Anar'ın yeni kitabı "Suskunlar" yayınlandı. Büyük bir heves ve keyifle okumakta olduğum kitapta keşke yazan ben olsaydım dediğim pek çok cümle var;

"...Ama bekçinin anlattığı kurt masalını içkiye tövbeli efendilerin yuhalayıp alaya almalarına rağmen, Samatya meyhanelerindeki çakırkeyifler az buçuk kulak kabartıyor, körkütük olanlar dinliyor, zilzurna sarhoş olanlar ise bu hikayeye, kelimesi kelimesine inanıyorlardı."

Daha ayrıntılı bir yazı da kitap bitince yazıla..!

1 yorum:

Adsız dedi ki...

İhsan Oktay Anar ustaca yaptığı benzetmeler, iç içe geçirmeler, zamansız – mekansız anlatımlar hem düşündürüyor, hem zevk veriyor. Bende kitaplarını merakla okudum.
Makamlar, enstrümanlar, karakterler ve olaylar, geçmiş ve geleceğin şimdiki zamanda anlatımı, akıllıca.
Asım ve Cüce bana bir çok noktada, Hz. Ali ve Hz. Muhammed’e atfedilmiş gibi geldi.
Zahir Hazretleri ( Hz. İsa ) ve Davut ( Mehdi ) geliyorlar ve Asım'ın ( Hz. Ali'nin ) itibarını kurtarıyorlar.
Cüce’nin yazdığı, Zahir Efendi’nin Davut’a verdiği Sonata Reminör nedir acaba? Veda Hutbesi olabilir mi?