26 Şubat 2007

Nasıl Olsa Hayat Küçük Yalnızlık Dokunuşlarından İbarettir

Dışarda baharı -ya da küresel ısınmanın yeni cehennemimiz olduğunu- müjdeleyen bir hava var; Gökyüzü masmavi, sıcaklık hafif bir montla gün geçirilebilecek kadar iyi, kuşlar bütün kış sürdürdükleri sessizliklerini bir yana bırakmışlar ve parkta oyun oynayan çocukların sesleri buraya kadar geliyor.

Biraz sonra yola çıkacağım, yolun ilk yarısında iklim değişmeye başlayacak önce dağların, tepeleri üstleri yeşil çam ağaçlarıyla kapanacak ve otoyola bakan yalnız orman köyleri tek tek göz kırpacak. Mola yerinde ise yine yeşil, kırmızı, sarı, kahverengi ve gri ormanlara, bitki örtüsüne ve insan yapısı köprülere bakıp hayran olacağım, dalıp gideceğim. Dalıp gideceğim ama son birkaç yıldır benim için mola yerinden daha farklı bir anlamı var durduğum yerin, hayatımın en sıkıntılı dönemlerinde kararlar aldığım gitmeye ya da kalmaya karar verdiğim bir yer orası... Önemli kararlar bir mola yerinde 15 dakika içinde verilir mi demeyin, oranın yalancı misafirperveliği üzerine kendi yalnızlığım eklenince bir tek ben kalıyorum yapayalnız, heryerin ortasında ve bu sefer gerçekten "tek" başıma. Hele bugünkü gibi geldiğin şehirde uğurlayanın, gideceğin şehirde bekleyenin yoksa -ve "böyle" olacaksa zaten hiç olmasın diyorsan- o zaman daha da büyük yaşanıyor bu mola yerindeki yalnızlığım. Bir nevi kendi sırat köprüme dönüşüyor mola için durduğum onbeş dakika...

Otuzdört yaşımda ve bu sefer tüm hatalarımı kabul etmiş olarak yola çıkıyorum, mola yerinde sıcak kahvemi yudumlarken kendimle hesaplaşacağım. Nasıl olsa "Hayat küçük yalnızlık dokunuşlarından ibarettir*", değil mi?


* Camera Lucida - Roland Barthes

Hitler'den nefret eden dünya arabasını çok sevdi | İlker Pehlivan

İlker Pehlivan'ın bugün yayınlanan Radikal'deki "Hitler'den nefret eden dünya arabasını çok sevdi" başlıklı yazısı Volkswagen Beetle'ın 1932'den başlayıp günümüzde Golf'e kadar uzanan macerasını anlatıyor. Otomobil ve tasarım tarihinin bu "Canlı tarihi" ile ilgili yazı konuyla ilgilenmek isteyenler için iyi bir okuma başlangıcı olabilir.

7 Şubat 2007

Yeniden Hitit Güneşi



Sokaklarda sağa sola bakınarak avare avare gezmeyi pek sevdiğim halde hiç gözüme çarpmamıştı, Zındırzımba'nın maili ile haberdar oldum; su gecirmez balik'in bigumiguuu'da yazdığına göre Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin eski Hitit Güneşi amblemini değiştirmesine -yıllar sonra- tepki olarak bir hareket başlatılmış. Kim yapıyor bilemiyoruz ama desteklenesi bir hareket olduğu ortada.



Bu arada bigumigu.com'da konu ile ilgili olarak yapılan tartışmalarda gandy.phoebus'un yazdıklarını dikkatle okumanızı öneririm.

5 Şubat 2007

Sibel Kekilli, Ajdar ve Ben



Evet Sibel Kekilli'yi şimdi çok daha iyi anlıyorum... Cemiyet içerisinde kendisine saygın bir yer edinmeye çalışırken, yıllar önce oynadığı ahlaka aykırı filmler ortaya çıkınca Sibel Kekilli ne hissettiyse ben de şu anda aynı şeyi hissediyorum. Evet ben de üniversite yıllarımda öğrenci gibi aramıza karıştıkları için arkadaş bildiğim iki ahlaksız film yapımcısının (Er-Öz) -ki bu iki karakterin Tolga Su ile maceraları iki sezonluk dizi olur- ağlarına düşerek ahlaka aykırı bir filmde oynadım. Sözkonusu film ar ve hayadan uzak, king müptelası şahıslar tarafından YouTube'da yayınlanmaya başladığında hemen Ajdar'a danışıp gerçekleri toplumla buradan paylaşmaya karar verdim.

Bu blog bir aile mekanı olduğu, çoluk-çocuk-torun-torba halk tarafından sürekli izlendiği ve Marduk Ahlak Kuralları Enstitüsü kurallarına sıkı sıkıya bağlı olduğu için videonun sadece linkini veriyorum.

http://www.youtube.com/watch?v=iasTo6T1jTs

1995 yılında çekilen bu filmdeki mavi kıyafetli "Mixer" karakteri benim. Uzun boylu "Auguntayler" karakteri (AE-37) ise filmin hemen ardından ülkeyi terkedip Amerika Birleşik Devletleri'nde bir tanık koruma programına katılmış ve adını "Maykıl Knayt" olarak değiştirmiş olsa da halihazırda kendisi edepsiz karakteriyle hafızalara kazınmış durumdadır.

Yapımcılardan "Er" ise büyük projelere imza atan, aile salonlu büyük tesisler inşa eden bir iş adamı, "Öz" ise Internet Movie Database'de tanıdığım tek Türk olarak kariyerine dünyanın en büyük film şirketlerinde devam etmektedir.