20 Mayıs 2007

Kulağımda...

Dedektif Auguste Dupin'in Morgue sokağındaki cinayeti nasıl çözdüğünü
düşünüyorum hala...

Bir de çocukken trenleri ne kadar sevdiğim aklıma geliyor bu aralar
sıkça, trenle keyifli bir seyahat için planlar yapmaya başladım bile,
sanırım bunu da diğer tatil planımın ardına ekleyebileceğim...

Ha bir de yeni tanıştığım Hatay'lı kasap arkadaşımdan mükemmel biftek
eti seçme ve pişirme taktiklerini not ettiğim defterime şişte köfte
pişirmenin incelikleri ile kıyma seçimi ve baharatlar konusunda birkaç
not daha düştüm... Şişte köfte derken Adana, Urfa tarzı değil,
bahsettiğim tamamen özgün ve yerel bir tarif...

Ve şu anda kulağımda Janis Joplin, The Doors, Vega ve Göksel şarkıları
var ya daha ne olsun..!

7 yorum:

Adsız dedi ki...

Helal olsun!

Artik bir şişte köfte yaparsın bize. :)

7.oda dedi ki...

bizimle paylaşmadığınıza göre tarifleri, artık siz pişirip davet edersiniz biz yemeye geliriz :)

şikayetçiyim sizden!!

sağ tarafa mail adreslerinizi yazmışsınız.. günler hatta haftalar önce bi mail yazdım size.. etiketler bölümünüzün kodlarını istemiştim!! ama lütfedip cevap vermediniz..
!!!

Adsız dedi ki...

olm, sorsaydın söylerdik antrikot, bonfile, kontrfile nedir nasıl seçilir diye. mesela ben kesimden önce kalp atışını dinleyerek bifteğimi seçiyorum.
önceki gün beleş moğollar konseri vardı. bi an kafamı sağa çevirdim bi baktım bir zamanların kuul barış'ı, elinde atatürk resmi, saçlar kesik ve ezik bir şekilde post-militer adaptasyon çabalarında. dedik ki kırıkkale'deki jandarma er de böyle olmasın biftek de yiyebilsin. sözün özü bir iki haftaya gelip seni alacağız, kızlırmakta et pişireceğiz, yemek falan yeme.

Adsız dedi ki...

adres bekliyorum...yazdıklarıma inanamıcaksın.ben okuduklarıma inanamadım çünkü.sevgilerimle ......m
gbg

Hakan Dinçer dedi ki...

Yahoo adresime yazsana cok merak ettimmm!

Adsız dedi ki...

Pardon, muhabbetin ortasina girer gibi oldum galiba. Ama siz devam edin yazismaya, ben zindirzimbaya bir laf edip cikacagim simdi. :-)

Yillar yillar evvel bir gün 3-4 kisilik bir ekip olarak ögle yemegini 100.yilda bir kebapcida yemege gitmistik. Ben tavuk sis siparisi vermistim ve aramizda olan zindirzimba o tavugun terbiyesi iyi degil gibisinden bir yorumla siparisi pideye cevirmemi saglamisti. Kebap, et, sis konusunda o günden beri kendisi benim icin bir referanstir.

Adsız dedi ki...

ogo bey ogo bey!
o mekanin adi gaziantep pide kebap'ti. nasil unutursunuz?kebaplar vasatti ama orasi bizim icin bir vaha'ydi o yillarda. simdi odtu'de okuyanlara anlatmaya calisiyorum, mel mel bakiyorlar yuzume. odtu'de her nevi gida bulunuyor artik.
bir de ustunuze afiyet bugun piknikte gut olacak derecede asiri antrikot yemisim; et, kebap, pide lafi duymak icimde sikinti yaratiyor.
jandarma cavus kardesim, bu mesaji aliyorsan uygun olacagin bi haftayi soyle de gelelim yaz sicagi iyice bastirmadan.