Saatler gece yarısını bir hayli geçmiştir. Martin Mystere hızla yol aldığı caddenin ufkunda ışıl ışıl yanıp sönen polis araçlarının ışıklarını görünce "Buraya kadarmış demek ki..." diye düşünür ve görevli polisin işaretine uyarak sağa çeker.
Polise ruhsat ve ehliyeti uzattıktan sonra ölümcül soru gecikmez:
- Alkhoğğl var mı Martin Beyyyyğ?
Martin Mystere Sayın Ejder Hanım'la içtiği litrelerce biranın nefesini arabanın camından göğe doğru savurarak şöyle cevap verir:
- Yok ağğğğğbi, ne alkolü..?
Cevap kısa ve nettir:
- Devam ediyoruz Martin Beyyyyğ, iyi akşamlarrrrrr!
Martin Mystere, alkol içmemiş insan görüntüsü vermek için sakince ruhsat ve ehliyeti alır yine sakince yerlerine koyar ve çevirme mahallinden ayrılır. Yüzünde şanslı gülümsemesi vardır...
4 Nisan 2007
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Bir kere de benim başıma gelmişti. Ama en şirin halimi takınıp:
"biz de yok, sizde varrrr mı abiii hyyk!" diye cevap verince de salıvermişti beni. ehehehe!!!
ps. benim blogtaki yorumunuza cevap vermek uzere tıkladım ama silmişşiniz. merak ettim sebebini?
Öncelikle geçmiş olsun :)
Yazdığım yorumu niye sildiğime gelince; Yazını okuyunca ilk aklıma gelen şeyi yazmıştım, yani ben de aynı şeyleri düşünüyor/hissediyordum dedim özetle. Yazdıktan düşündükçe kendi "Hiç söylemediğim gerçek"lerim birikmeye başladı içimde -ve hala birikiyor. Ben de detaylandırmak istedim, ilk yazdığım yorumu sildim ve farkettim ki benim gerçeklerim de neredeyse bir yazı tutacak kadar çok. Sonuçta yazın beni kendimle ilgili keyifli şeyler düşünmeye, hayata geçirilmek üzere daha detaylı planlar yapmaya itti ve şu anda o keyfi sürüyorum aslında :)
Bu arada "Born into Brothels"dan bahsedildiğini duymuştum, filmi mutlaka izleyeceğim.
Yorum Gönder