"Huzursuzluktan kurtulmak için düşünmekten daha iyi birkaç yol vardır. Yaşadığımız sorunu kağıda dökerek ya da birilerine anlatarak onu daha bir net kavrarız. Kavradıktan sonra da, sorunun kendisini olmasa bile, bize sıkıntı veren yanlarını, bizde yarattığı kafa karışıklığını, şaşkınlığı ortadan kaldırabiliriz..." *
Plan yaparsın -düşünmemek için belki de- kaybolmak üzeresindir ki bir telefonla eve dönersin. Evde babayiğit bir adam, ailesini -eşi ve iki küçük çocuğunu- alıp başka bir şehirden çat kapı gelmiştir. "Oğlunuzu tanırdım bende büyük emeği var, 86 yılında yanındaydım yıllar sonra aldım haberini, hep gelmek istedim bugüne nasipmiş. Ailemi de getirdim, sizinle tanışsınlar istedim, yarın da mezarı başında dua edip döneceğiz." der annene babana.
Şaşırırsın, gerçekten bizi bulmak için nereleri aradığını, kimlere ulaştığını anlattıkça daha da çok şaşırırsın. Kalacak yer olarak da bir misafirhane ayarlamıştır ailesi için, samimiyetini koyar ortaya, hem ailesine hem bize gururla anlatır anıları...
Şaşırırsın ama şaşırmamam gerek aslında dersin, çevrendeki neredeyse bütün ilişkiler bu kadar maskesiz, bu kadar samimi, bu kadar içtendir aslında hep. Gelmiştir, acıyı paylaşmış ve hiçbirşey beklemeden, altyazı olmadan aklındakileri söylemiş ve çıkıp gitmiştir. "Helal süt emmiş bu çocuk!" payesini alır hakkıyla...
Kimseye anlatamazsın derdini, herkes özgürlükçüdür, özgürlüğüne düşkündür. Ziyanı yok yarını da atlatırsan kendine gelirsin artık. Bakalım aylar sonra bu yazdıklarını tekrar okuyunca ders çıkarabilmiş misin kendine..?
*Epikuros'a göre, mutlu olmak için edinilmesi gerekenlerin listesi,
Bölüm 3'den (Düşünmek) alıntı.
Felsefenin Tesellisi, Alain De Botton
Sel Yayıncılık, 2004
17 Mart 2007
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder