26 Mart 2007

Efsane Geri Döndü



1998 yılı, Ankara'da bir işyeri... İşyeri dediysem gözünüzün önüne öyle klasik ofisler filan gelmesin, arkasında japon bahçesi olan içi aynı üniversitede -bir çoğu da aynı fakültede- okumuş aşağı yukarı hepsinin yaşı denk bir sürü genç insan ile dolu bir bina...

Kreatif üretim (!) yapılan bir şirket olduğu için çalışma saatleri esnek, neredeyse 24 saat boyunca binada çalışan, vakit geçiren ve hatta uyuyan (Tufi ve Doğa ne alemdeler acaba..?) birilerini bulmak mümkün. Binanın içerisinde hava iyi olduğu zaman hep açık olan kapılardan keyiflerine göre girip çıkan kedi ve köpekler ortalıkta dolanıyor...

Son model bilgisayarlara tabii ki en güncel oyunlar yüklü ama o dönem bir fırtına gibi "Command&Conquer Red Alert" çılgınlığı yaşanmaya başladı. Hava kararmaya başladı mı üyeleri nadiren değişen 6 kişilik bir grup bilgisayarlarının başına geçiyor ve ağ üzerinden ölümüne bir savaş başlıyor aralarında; Capture The Flag!

Ben hep Rus tarafını seçiyordum zira Mig'lerle yaptığım saldırılar ve askerlerimin "Comrade!" diye bağırmaları beni çok heyecanlandırıyordu. Ogo da yanlış hatırlamıyorsam hep Rus oluyordu ama Ömer Hoca'dan emin değilim. Yıllar sonra itiraf ediyorum ki karşı takımın hep bir şeklide hile yaptığından şüphe ettim, bizi yendiklerinden filan değil ama Can'ın oyunun en başında patır kütür kocaman ordularla ortaya çıkmasının altında bir bit yeniği olduğundan emindim. Bazen sabahlara kadar, evet sabahlara kadar süren oyun seanslarının tadının hepimizin damağında kaldığını çok iyi biliyorum çünkü geçen yıllar içerisinde bu ekipten kiminle karşılaşsak ilk hoşbeş cümlelerinden sonra konu hep Red Alert'e geldi :)

Şimdi nereden mi aklıma geldi; Aynen başlıkta yazdığı gibi efsane geri dönüyor ve Command&Conquer serisinin yeni oyunu "Command&Conquer Tiberium Wars 3" bugün Amerika'da satışa çıkıyor!

RTS (Real-time Strategy) akımının kurallarını belirleyen birkaç oyundan birisi olan Command&Conquer serisi, Red Alert sonrası çıkan oyunlarında -bence- biraz geçmişi aratmış ve genelde oynanabilirlik sorunları nedeniyle beni kendilerinden biraz uzak tutmuşladı. Ama bu sefer incelemeler durumun öyle olmadığını söylüyor, Tiberium Wars 3 sanırım 30'lu yaşlarımızın Red Alert'i olacak ve şimdi hepsi dünyanın bir yanında olan eski takımın kalanını toplayıp nette heyecanlı kapışmalar yapmamıza kapı açacak :)

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Vizyon-misyon(!) çalışmalarını perçinlemek için şirketin havuzlu Japon bahçesinde gerçekleştirilen Oltu yatık kebabı faaliyetleri dışında Red Alertin hızını kesecek bir şey yoktu diye hatırlıyorum. Lisanslı Softimage lar bile bu oyunun pabucunu dama atamadı.

Ayrıca sanıyorum Ömer hocaydı garajın dibindeki bürosundan oyuna katılıp, ekran dışına sotelenip destroyerle ortalığı dağıtan.

Hakan Dinçer dedi ki...

Abi destroyer olayını iyi hatırlattın! Haklısın zira Ömer Hoca Karadenizli genleriyle denizden yaklaşıp düşmanı yok ediyordu!